31 Aralık 2012 Pazartesi

Benimde Düşünce ve Yazma Özgürlüğüm

Sevan nişanyan piç'i o kadar çok hakaret etmeye başladın ki İslam dinine ve onun Peygamberine cami duvarına pisliyorsun. Senin ermeni çocuğu değil, soydaşın manukyanın genelevlerinde çalışan oruspuların çocuğu olduğun konusunda derin şüphelerim var. Buda sana yapılmış bir hakaret değil; benim düşünce özgürlüğüm.

9 Ekim 2012 Salı

Emniyet Müdürünün İncileri...

     

"Dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz" diyen emniyet müdürü vatan için ölen Asker ve Polislere ihanet ettiğinin farkında mı acaba? Sırf birilerine yaranmak uğruna söylenmiş sözlere desteğinde  yine malum kişi ve çevrelerden gelmesi nedense hiç şaşırtmıyor artık beni.

     Hem terörist diyeceksin, hemde ölümüne üzüleceksin; emniyet müdürü nasıl bir kavram kargaşasında acaba?

     Ama müdür amacına ulaşmış gibi. İktidarın ve bdp'nin taktirini toplamış durumda. İlk atama döneminde daha iyi mevkilerde görmek çokta şaşırtmayacaktır bizleri. Bu devirde Türk'e ve onun her düşmanına methiyeler dizmek bütün kapıları açar oldu.

   


8 Ekim 2012 Pazartesi

THY'nin İstiklal Marşlı Reklamı...

  Türk Hava Yolları'nın son reklam filmi harika. İstiklal Marşımızın dünya müzik aletleriyle çalınmış hali. Tarz güzel olmuş . Keşke yönetimdekiler de İstiklal Marşının ruhunu içlerinde taşıyabilseler. Çünkü bu marş Kurtuluş savaşından sonra Türk Milleti için yazılmıştır. Bu gün Türk adını ve kimliğini bu ülkenin anayasasından ve ders kitaplarından çıkarmaya çalışanların ağzına pekte yakışmıyor.

18 Eylül 2012 Salı

Artık Kuzgunların Dönemi...

     Artık gün geçmiyor ki bir şehit haberi almayalım. O kadar doğal bir hal aldıki insanların gözünde, kimse sesini çıkartmıyor. Ama bir 'it'in oğlu öldü diye neredeyse herkes yas tutacak.

     Başın sağolsun Türkiye; yine şehidin var. Unutacaksın bir kaç dakikaya hiç öyle üzülüyormuş numarası yapma. Normal bir gün başlayacak senin için. Tıpkı dağda taşta otlayan koyunlar gibi. İçinden tek tek alınıp kurban edilen 'canlarını' hatırlamayacaksın bile. Ama o yiğitleri götüren it sürüleri senden değerli olacak yarın.

     Sen uyudukça evlatların hep ölecek, adına şehit diyerek gönderecekler toprağa. Sen vatan sağolsun diyecek ve yine ölü toprağınla derin uykulara dalacaksın.

    Meğer ne acıymış vatana olan ihaneti görüp, hiç bir şey yapamamak. Asımın nesli diyor büyük şair.
 
     Asımın nesli...

   Yedi düvele baş eğdiren nesil şimdi koyun olmuş kaderini bekliyor.

Ses yok, ışık yok. Ülke büyük bir karanlığa sürüklenirken Komutanların hapis, hainler hür, yaltakçıları iş başında. İt izi kurt izi birbirine karışmış.

  Artık yazıda sözde kifayetsiz.

10 Eylül 2012 Pazartesi

Ayıplar Ülkesi...

Rabia KADİR, Dr.Çağrı ÇEHREGANLI. Bu isimleri bilmeyeniniz varmı ? Bilmeyen varsa yazayım. Rabia KADİR uygur Türkleri'nin manevi annesi ve Çin zulmüne karşı baş kaldıran yegane isimlerden biri. Çin yakalarsa hemen cezalandıracak. Öyle sucu falanda yok. Kendisine isnat edilen suç, kendi halkına yani uygur Türklerine yardım etmek. Fakirleri doyurmak, ihtiyacı olanlara maddi manevi yardımda bulunmak. Dünya da iki ülkeye girmesi yasak; biri Çin, ne acıdır ki digeri Türkiye. Her defasında Türk dış işleri bakanlığı vize isteğini geri çeviriyor. Son olaysa daha yeni yaşandı. KAyseri de ki bir uygur düğününe davet edildi, katılmak istedi ve Türk Dış İşleri Bakanlığı vize vermedi. Zannetmeyin ki Türkiye bunu kendi iradesiyle yapıyor; hep birilerinin dümeninde giden Türk siyasal hayatı bu olaydada Çin'in buyruğuna uyarak Rabiya Kadir'i terörist ilan etmiştir.

     İkinci isim ise Dr. Çağrı ÇEHREGANLI. Bu isimde Fars zulmüyle yoğrulan Güney Azerbaycanın lideridir. Herdaim Türkiyeye dost olmuş, kardeşlik bağlarını her defasında belirtmiş bir halkın lderi konumundaki Çehreganlı İranın buyruğuyla Türkiyeye giremiyor. Oda Türkiyenin terör listesinde.

   Ama barzani, talabani bundan önce ve bu gün pkk ya ve Türkiyeye düşman her oluşuma göz göre göre destek verirken, ellerini kollarını sallayarak bu ülkeye giriyor.

   Adaletiniz batsın.  Birde önümüzdeki yılı çin kültür yılı ilan edecek namertler. Benim Uygur kardeşim çinin zulmü altında ininm ininm inlerken 18 yaşından küçükler camilere sokulmazken, kadınları kızları zorla kaçırılıp köle işçi olarak çalıştırılırken sen bunlara göz yumacaksın, bu zulmü yapanlara çanak tutacaksın, liderini ülkene sokmayacaksın, sonrada suriyeye, libyaya akıl ve destek vereceksin.

 Türk tarihinde hiçbir yönetici, Türk tarihinde hiç bir Türk Devleti  bu kadar acziyet ve teslimiyet içinde olmamıştır. Tarihimizdeki en kötü yönetim bile bundan daha onurlu ve şuurluydu. Uyuyoruz ve uyuduğumuzun farkında değiliz.

9 Eylül 2012 Pazar

Kürdistan İslam Konferansı....

       Bu günlerde Diyarbakır'da bir konferans yapılıyor. Adı sözüm ona kürdistan islam konferansı. DTK, DTP ve bilimum hain oluşumların birlikte düzenlediği bir faaliyet. O hainler bunları yaparken Türkiye Cumhuriyeti Devleti, onun kolluk kuvvetleri, adli birimleri, iktidarı muhalefeti gıkını dahi çıkarmadan bu ihanete çanak tutuyor.

      Türkiye Cumhuriyetinin hangi kara parçasında böyle bir şeye izin verilebilir şaşıyorum. Biz bu şavaşı kaybetmişiz, veya kaybettirilmişiz haberimiz yok. Herkes susuyor. Aylardır Şehit üstüne Şehit geliyor birr Allahın kuluda çıkıp ne oluyor demiyor.

     AKP ye oy veren bu yüzde elli acaba hiçmi vicadan azabı çekmiyor. Herşey bunların eseri. AKP  kadrosunu anladık, geneli böyle şeyleri önemsemiyor. Afyondaki patlamada 25 şehit vermişiz, Bakan  efendi bu olaylar normal, Hİndistanda da, pakistanda da oluyor böyle olaylar diyor. Bir başka olayda Sayın Çiçek; üç beş mehmet ölmüş çokmu diyor.

      Ama hainler, teröristler bu ülkede her istediğini yapar, her istediğini söyler oldu. Buna engel olacak ne polis, ne de bir hakim kaldı. Daha doğrusu buna dur diyecek yasa kalmadı. O evet dediğiniz referandumda bu hainlerin hepsini dışarı çıkaracak yasalara onay verdiniz. Bu ülkede kırk yılını Türk ordusuna harcamış, göğsü madalyalarla dolu paşaları, Engin Alan'ları hapse attınız, hem de millet vekili olarak; ama  teröristleri mecliste besliyorsunuz.

    Vatan sevgisi imandandır der hadisin biri. Merak ediyorum siz hangi vatanı seviyorsunuz. Bundan önceki dönemlerde belki ekonomi kötüydü, duble yollarınız yoktu, özel hastanelerde tedavi olamıyordunuz ama daha onurlu ve daha başınız dikti. Terör ve İhanet suçtu. Ne mutlu Türküm diyebiliyordunu. Şmdi çıkın sokağa ve Ben Türküm diye bağırın bakalım. Apar topar, Karga tulumba kendinizi terör örgütü  kurmakta hapiste buluyormusunuz görün.

      Canım ülkemin geldiği son nokta. 9 Eylül izmirin kurtuluş yıldönümüdür. Her yıl bu tarihte bayrak asma töreni yapılırdı, Taki bu güne dek. Tarihinizi unutun diye o da yasak.

   Uyu canım Türkiyem, Sen daha uyu.

3 Eylül 2012 Pazartesi

Ya Devlet başa, Ya Kuzgunlar Leşe...

Yazacak çok fazla bir şey yok.
İçim Kan ağlayarak ve her dakika teröre, ona destek verene, ona yol gösterene, sebep olana, çanak tutana, mecliste büyütüp besleyene, imralı'da paşalar gibi koruyup bakana lanetler okuyarak son şehitlerimizin, yiğitlerimizin adlarını yazacağım buraya. 

Başın Sağ Olsun AFYONKARAHİSAR - Şehit Üsteğmen Sami Çiftçi
Başın Sağ Olsun MUĞLA -Şehit Asteğmen Burak Erdi Uysal...
Başın Sağ Olsun GAZİANTEP -Şehit Uzman Çavuş Ahmet Bozkurt
Başın Sağ Olsun ANTALYA - Şehit Piyade Uzman Çavuş Erdoğan Sönmez...
Başın Sağ Olsun KONYA - Şehit Komando Çavuş Ramazan Emre Ala...

Başın Sağ Olsun BURSA - Şehit Komando Er Süleyman Güleç...
Başın Sağ Olsun EDİRNE - Şehit Piyade Er Emrah Karataban...
Başın Sağ Olsun ADİYAMAN - Şehit Jandarma Er Serdar Küpeli...
Başın Sağ Olsun İSTANBUL - Şehit Jandarma Er Osman Yıldız..
Başın Sağ Olsun YOZGAT Şehit Jandarma Er Uğur Sağdıç.





" Toprak, eğer uğrunda ölen varsa Vatandır." sözünü layıkıyla yerine getirmiş bir milletten, hangi karış toprağını alabileceğini zannediyorsunuz?

30 Ağustos 2012 Perşembe

Başbakanın PKK sempatisi...

         Bdp'li it soyları gidip pkk'nın itleriyle sarılıp koklaşmış, MHP'de bu durum için dokunulmazlıklarının kaldırılıp yargılanmalarını istemişti. BOP eş başkanı Recep Tayyip Erdoğan bu duruma cevap vermiş. "Bu konuda çok açık bir şey söyleyeyim. Biz, milletin (yani PKK'nın) iradesinin neticesinde Parlamentoya gelmiş insanlar için diğer milletvekillerine tanınmış anayasal bir hakkı kalkıp ortadan kaldırma yoluna gidemeyiz”. Adama sormazlar mı; 14 aydır içeride tuttuğunuz Engin ALAN ve diğer iki Milletvekilini bu halk seçmedi mi? Onları marslılar mı seçti?

       

29 Ağustos 2012 Çarşamba

30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun...

          Türk, tarih boyunca büyük zaferler ve büyük fetihler yapmış bir ırk. Asker doğup, asker yaşayıp, asker olarak da ölmüş. Bu doğumla ölüm arasında ki sürece ise dünyayı değiştirecek adımlar eklemiştir. Bunların en sonuncusudur Kurtuluş savaşı. En sonuncusu ve belki de en önemlisi.

           En önemlisi olmasının sebebi ise şu; Malazgirt savaşıyla Anadolu'ya giren Türkler, İstanbul'un fethi ile bu topraklarda ki varlıklarını kalıcı hale getirmişlerdir. Kurtuluş savaşı bu noktada önem arzediyor. Türkler Kurtuluş savaşında sadece bir devletle savaşmamıştır. Dünya karmasından oluşan yamyamlar üşüşmüştür Türk'ün başına.İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, Ruslar, Ermeniler... Her cephede farklı bir devletle savaşmış bu toprakların asıl sahipleri.

       İşte bu sebeplerden dolayı hiç unutmamamız gereken günler, bayramlar bunlar. Nereden geldiğimizi, nasıl var olduğumuzu bilmek gideceğimiz yönü de belirleyecektir. Tarihi olmayan, tarihte hiç bir başarısı olmayan bir toplumun var olması mümkün değildir.

       30 Ağustos Türk ruhunun, Türk savaş zakasının en belirgin kanıtıdır. Kutlu olsun. Bu zaferi bize canları pahasına hediye eden Başta Atatürk, Fevzi Çakmak ve tüm silah arkadaşlarının ruhları şad olsun.     H.B.S

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Hainler...


Gazeteler, televizyonlar bağıra bağıra bu haberi yayınladı; bir güruh topluluğu, bir leş sürüsü , hainler  bilmem nereye sözüm ona incelemeye giderken yolarını bir kac o....çocuğu kesiyor. Bizim leş sürüsünün başındaki kansınlar, hainler nasıl sarılıyor boyunlarına. Bu nasıl bir devlet ki göz göre göre  teröre destek veren üç bes çapulcuyu hala milletvekili diye o meclise, kurtuluş savaşı vermiş o meclise hala sokuyor? Bu ne bicim halk ki her gün şehit verirken, o şehitlere sebep olan şerefsizlere hala ses çıkarmadan dürüyor. Türk, tarihi boyunca bu kadar utanç içine düşmemiştir. İhanete göz yummak İHANETTİR.

     iktidar bu ülkenin ordusunun bütün paşalarını terörist diye içeriye tıkıp, gizli tanık diye de teröristleri dinlerken, asıl teröristleri mecliste nasıl barındırıyor?

    Ne zannediliyor, nereye kadar susacak bı millet? Daha ne kadar şehit verip arkasından "VATAN SAGOLSUN" diyeceğiz.

    Ne yapalım yani bizde mı daga çıkalım ? Göze göz, dişe dîş öç mü alalım? Ki sonunda olacak olan da bu. Ordu istediği kadar savaşsın, meclis temizlenmeden, kandil ve etrafındaki  inler dağıtılmadan bu sorun çözülmeyecek.

     Türk ordusu  şu an terörle mücadele etmiyor, savunma durumunda kendi topraklarımıza sızan hainleri engellemeye çalışıyor. Verin askere izni, girsin kandile, kuzey Irak'a bakın terörle mücadele nasıl oluyor. Biz sadece kedi topraklarımızda kan görüyoruz, onların inine bir kac bomba atmaktan başka bir şey yaptığımız yok.

    Daha dün ırak bize nota verirken sesimiz çıkmadı. Bu kadar vahim bir durumdayız. Bu gün kendi topraklarımızda, bu mecliste milletvekili diye oturan şerefsizler, bizim evlatlarımızı şehit eden canilere sarılıyor ve Türk hükümetinden ses çıkmıyor. Ama aynı hükumet şehit olan kendi askerine "Birkaç Mehmet " diyerek neredeyse dalga geçiyor.

SEN HALA UYU TÜRKİYE. HALA UYU.

14 Ağustos 2012 Salı

Bu Akp'li Vekillerin Şuur Sorunu...

     Chp'li milletvekilinin kaçırılmasının ardından akp'li vekillerden gaf üstüne gaf dökülüyor. Aslında bunlar gaf değil, zihniyet meselesi. Önce Şamil Tayyar, ardından da Hüseyin Çelik saçma sapan beyanlarda bulunuyor. Orada bu vatan için Şehit olan yiğitler Beyefendi için birkaç Mehmet'ten başka bir şey ifade etmiyormuş. Tabi kendi çocukları kışla görmeden askerlik yaptıkları için, Türk insanının bunların gözünde bir değeri olmadığı için ve ihanetin içinde haine ve zalime meylettikleri için O gayya kuyusunda Şehit olan Vatan Evlatları  bunlar için herhangi bir değer ifade etmiyor.

12 Ağustos 2012 Pazar

Bu Neyin Kafası Şamil Tayyar...

     Pkk denen leş kargaları dün bir Millet vekili kaçırdı. Hangi partiden ve hangi görüşten olduğu önemli değil. Kaçırılan vekil Türkiye Cumhuriyeti'nin millet vekilidir . Vekilin kaçırıldığı haber ajanslarına düşünce akp millet vekili ! sevgili Şamil Tayyar aslında kendinden bekleneni yapmış ve çirkin bir mesaj atmış. Bu neyin kafası Şamil Tayyar; seninde bir millet vekili olarak olaya daha farklı yaklaşıp en azından kurtarılmasına bir katkın olabilirdi.


   Tek bir şey  diliyorum Allah ıslah etsin...

9 Ağustos 2012 Perşembe

Başlığı Olmayan Yazı...

        Canım ülkem o kadar, vahim, o kadar saçma bir durumdaki; ne düşünüp ne yazacağımı şaşırdım. Sanki yazmak zorundaymışım gibi...

        Bir taraftan hergün Şehit haberlerini yüreğimiz yana yana izleyip, hiç bir şey yapamıyor olmanın acısını ve ağırlığını omuzlarımızda hissederken, bir yandan siyasetçilerin it dalaşının aslında bize ve bu vatana hiç bir şey kazandırmadığını anlıyoruz. Ülkeyi yönetmek dışarıdan aldığı paralarla Duble yol ! yapıp onunla övünmek değil kanımca. Ülke yönetilirken, o topraklarda yaşayan halkın güvenliğini sağlamak, o toprakların sınırlarını korumak, o sınırları koruyan güvenlik güçlerinin destekçisi de olmak gerekmiyor mu?

       10 yıllık akp iktidarında gördüğümüz kadar şehit gördük mü acaba. Bundan önceki iktidarlar yaklaşık 2-3 yılda bir değişiyordu ve gelen iktidar daha bir düzen kuramadan gidiyordu. Ama akp'nin böyle bir mazereti yok. 10 yılda ülke savaş alanı, kan revan. Bütün sınır komşularımızla kanlı bıçaklı olduk neredeyse. Hepsi bizi tehdit eder duruma geldi. Bizim İran gibi bir devletle hiç bir sorunumuz olamaması gerekirken; yaptığımız yanlış hamleler yüzünden İran'ın düşman listesinde en başlardayız. Bizim için herhangi bir tehlikesi yokken sır Avrupa ve Amerikanın dayatmasıyla Malatya'ya füze kalkanı kurarak ilk vurulacak yer konumuna düştük.

    Daha iki-üç yıl önce Suriyeyle her konuda anlaşırken ne oldu da bir anda Suriye düşmanımız oldu. Esad yönetimi yıllardır o halkı yönetirken zulüm ettiğini şimdimi farkettik. Suriye hala bu kadar direniyorsa demek ki o halk içerisinde Esad yönetimini isteyen çok sayıda insan var. Eğer gerçekten bu insanlar zalimse Esad yandaşları ( ki azımsanmayacak oranlarda bu) neden hala Esad'ın peşinde. Bizim için pkk neyse Suriye için muhalifler odur. Ve biz aldık bu muhalifleri kendi sınırlarımızda silahlandırdık. İşte iki ülke arasında savaş çıkmasına sebep olacak kadar vahim bir durum.

    Biz yönümüz bize faydalı olacaklara çevirmediğimiz sürece, batıya hayranlıkla ve körü körüne  bağlı kaldığımız sürece ne bu kargaşa biter, ne de biz "muhasır medeniyetler" seviyesine erişebiliriz.

Malum; kılavuzu karga olanın hikayesi...

     

3 Ağustos 2012 Cuma

Komşularla Sıfır Sorun...

Bu söylem bir kaç yıl önce akp'nin ortaya attığı bir tezdi. Sınır komşularımızla sıfır sorun. Sınır komşularımız kimler; Irak, Suriye, iran, Ermenistan, Bulgaristan, Yunanistan, gürcistan... Şimdi komşularımızla durum sa şu; Irak: İki farklı federe devlet biçiminde yönetilen ırak bize diş bileyen devletler arasında ön sırada, Öyle ki Kerkük'ü ziyaret eden dış işleri bakanımızı tutuklamakla tehdit edecek kadar ileri gitmiş durumda. Bizimse yaptığımız tek şey Başbakan yardımcısının Twitterden yaptığı bir çare açıklama. Sen bulunduğun bölgede etkin güç olduğunu idda edeceksin, sonrada kıçı kırık bir devletin sözlerine neredeyse boyun eğeceksi.

Suriye: Suriyeyle durumumuz tam bir kaos. Estik gürledik Esadın yaptıkları için; sonrası yok. Adamlar uçağımızı düşürdü, sustuk oturuyoruz. Sınırlarına pkk'lıları yığdı sustuk oturduk. Adamlar her fırsatta bizi birşeylerle tehdit ediyor, bizim hiç kimseye söyleyecek sözümüz yok.

Komşularla sıfır sorun derken herkese taviz vererek, kimsenin tavuğuna kış demeden her yapılana boyun eğeceğimiz kastediliyormuş meğer.

İsrail Mavi marmara olayında 7 Kişiyi öldürdü, sesimiz çıkmadı, Suriye uçağımızı düşürdü estik gürledik şimdi sesimiz çıkmıyor, ırakta neredeyse pkk devlet kuracak sesimiz çıkmıyor, Kıbrıs'ta rumlar kafalarının estiği gibi davranıyor sesimiz çıkmıyor.

AKP ZİHNİYETİNDE SIFIR SORUN

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Uyu Canım Türkiyem, Rahat rahat uyu...

Bir fotoğraf...
Bir milletvekili ! oğlu...
Karşısında dizilmiş 6 polis...
Güzel ülkemin geldiği son nokta
Bir Milletvekilinin oğlu 10 polise bedelmiş meğer...
Hem de bu Millet vekili Din, Hak ve Adaletten bahseden akp milletvekili...
Adalet ve haktan bahsederek, insanların hakkını ve adaletini çalan bir vekil acaba nasıl Milletin vekili olabilir varın siz düşünün. ,

Uyu canım Türkiyem, Rahat rahat uyu...

16 Temmuz 2012 Pazartesi

...Ve Canı Nobel çeken Türkiye'ye söver.

Elif Şafak bir ingiliz gazetesine (Guardian) makale yazmış. Türkiye hakkında vermiş veriştirmiş. Bu filmi bir yerlerden hatırlıyorum. Orhan Pamuk'da aynı senaryoyla nobel'i indirmişti. Sanırım Elif hanımın canı nobel çekiyor olacak ki gidip dışarılarda birilerine yanaşıyor. Eh hadi hayırlısı, bir nobelli yazarımız daha olacak gibi ama bizi pek sevmeyen bir yazar...

30 Haziran 2012 Cumartesi

Aydınlıktan Karanlığa...

Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı memleketim; Karanlığa o kadar alışmışsın ki yıldızlar bile rahatsız ediyor seni.                    Cemil MERİÇ

24 Haziran 2012 Pazar

Allah'ım İyi Bir şeyler Ver...

Birşeyler yazdığım bu bloga şöyle bir baktım bu güne kadar hep içimi  acıtan şeyler yazmışım. Bu gün de iyi, güzel, neşeli birşeyler yazayım dedim; Haberlere, gazetelere baktım durum içler acısı. O....çocuğu pkklılar yine biryerlere kalleşçe saldırmış. Benim devletim ise bu saldırılardan ve ölen öldükten, olan olduktan sonra yoğun operasyonlar başlatmış. Şahsi görüşüm artık güvenlik, ve kolluk kuvvetleri saldırı politikasının yanında birazda önleyici tedbirler almalı. İstihbarat birimleri daha aktif olmalı. Bu kalleşlerin başlarındaki hainleri bulundukları inlerde yok etmeli.
Velhasılı yine acılı ve iç karartan bir gün. Yine şehitler var, yine hain saldırılar var, Suriye'nin düşürdüğü uçak...

ALLAH'IM ARTIK GÜZEL HABERLER DUYACAĞIMIZ GÜNLERİ GÖSTER..

20 Haziran 2012 Çarşamba

UNUTUN BU İSİMLERİ...



Kıdemli Çavuş Ali Gümüş/ Konya, Ilgın
Piyade Çavuş Cahit Kılıç/ Diyarbakır, Hani
Piyade Onbaşı İsa Sayın/ Muş, merkez
Piyade Er Umut Bulut/ Samsun, Salıpazarı
Piyade Er Ali Yasin Erosmanoğlu/ Trabzon, merkez
Ulaştırma Er Samet Bütün/ Konya, Ahırlı
Piyade Er Mustafa Türkmen/ Kütahya, Gediz
Piyade Er Yaşar Doymuş/ Giresun, Tirebolu




UNUTUN BU İSİMLERİ... 
3 DAKİKA VEYA 3 GÜN SONRA AKLINIZA BİLE GELMESİN. 
HİÇ YAŞAMAMIŞLAR VE BU VATAN İÇİN, SENİN İÇİN, BENİM İÇİN CAN VERMEMİŞLER GİBİ.. 
UNUTUN.
BİR AKIL TUTULMASI YAŞAYIN; YADA NE BİLEYİM BİR HAFIZA KAYBI YAŞAYIN VE UNUTUN... 
ANNELERİNİN, BABALARININ, SEVDİKLERİNİN İÇİNE DÜŞEN ATEŞİ YOK SAYARAK UNUTUN. 
AMA HIRANTI, ULUDEREYİ, SURİYEYİ UNUTMAYIN
 BUNLAR İÇİN MEYDANLARA ÇIKIN, HEPİNİZ ERMENİ OLUN, ULUDERE'YE KATLİAM DEYİN, AMA BUNLARI UNUTUN, EN FAZLA 3 GÜN ÜZÜLÜN,
 KILINIZI KIPIRDATMADAN...
UNUTUN...
ZATEN OLACAK OLAN DA BU DEĞİL Mİ...

18 Haziran 2012 Pazartesi

Yüreklerimizi Dağlayan Dağlıca...

İşte yine aynı yangın, aynı göz yaşı, ve İHANET. Karıştırır olduk milletçe, bu ihanet dışarıdan mı, içeriden mi diye. Dağlıca'da yine hainler pusu kurup 8 vatan evladını şehit etti. Hala buna kürt meselesi diyerek kendince çözümler üreten kel aynaklar var. CHP, AKP birleşmiş bu ihanete, çanak tutmaya çabalıyor. Bu ihanet değilde nedir. O sözde aydınlar bu gün nerede. Uludere'de olanlar için bir anda insan olup, insani yanlarını gösteren çakallar şimdi nerede? 

DÜN DAĞLICA DENEN GAYYA KUYUSUNDA 8 YİĞİT BU VATAN İÇİN CAN VERDİ. ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORYUM. 

8 Haziran 2012 Cuma

Bayrak...



Herkesin malumudur sanırım; Bayrak şiiri ders kitaplarından çıkartıldı! Sebep olarak da "öğrencilerde olumsuz düşünce ve davranışlara neden olabileceği" gerekçe gösterildi. Doğru öğrencilerde bu etkileri yapan bir şiir. Bayrak sevgisini, Vatan sevgisini arttıran bir şiir.  Bu hükümete göre bu ülkede Türk kelimesi, Türk bayrağı, Türk varlığı olumsuz bir davranış. Bu ülkede Vatanını sevmek faşizm, bayrağını sevmek, şiir yazmak olumsuz düşünce oldu. Biz Türkler tarih boyunca Vatan, Bayrak, Din ve Özgürlüğümüz uğruna dünyayı yerle-bir etmiş bir milletiz. Bakmayın şimdi bazılarımızın koyun gibi uyuduğuna, vakti geldiğinde " KESER DÖNER SAP DÖNER, GÜN GELİR HESAP DÖNER".



BAYRAK ŞİİRİ



Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.

Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen !
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim !

Yazar : ARİF NİHAT ASYA

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Uludere ve Katırlarla Gelen İhanet...

ULUDERE'DE ÖLENLER


28 Aralık 2011 akşamı Türk Hava Kuvvetleri Uludere yakınlarında yaptığı operasyonda pkk güzergahını kullanan 34 kaçakçıyı öldürdü. Olay ilk bakışta ihmal ve kasıt içeriyor. Ama biraz derine inildiğinde durumun öyle olmadığını, aslında Hava Kuvvetlerinin olayda bir suçunun olmadığı anlaşılacaktır. Nedenmi?

1. Sözde kaçakçıların kullandığı güzergahın aslında pkk'nın Türk topraklarına geçmek için kullandığı güzergah olması.
2. Pkk Türk karakollarına baskına gelirken bu güzergahlardan geçiyor olması, bu baskınlarda kullanılan silah ve mühimmatı katırlar arcılığıyla taşıyor olması. Dağlıca ve Aktütün karakollarına yapılan baskından sonra elde edilen görüntüler günlerce medyada yayımlandı.
3. Öldürülen 34 kişinin cesetlerini Malatya morgundan almaya gelenlerin pkklı guruplar olması ve cesetlerin pkkyı temsil eden renklerle taşınması.

Şimdi biri açıklasın bakalım bunun neresinde Türk ordusunun suçu var. Bu gün insanlık dersi vermeye çalışanlar acaba Dağlıcaları, Aktütünleri ne çabuk unuttu. Orada ölen Askerlerimizin Hesabını kimse neden soramadı. Bdp ve Chp tutturmuş bir "Devlet özür dilesin" i. Kimden ne için özür dilenecek? Orada ölenler kendi topraklarında yani yaşadıkları yerlerde mi bombalandı? Kaçakçılık zaten suç değil mi? Türkiye'de yapılan kaçak sigara ticaretinden elde edilen gelirler pkk'ya gitmiyor mu?

Bu ülkede Şehit ve Gazi aileleri açlık sınırında yaşarken, şehit olanların ailelerine ve sakat kalanlara adam akıllı bir ödenek yapılmazken; uludere'de ölenlerin ailelerine devlet 120  bin lira tazminat ödedi. Bu ölenler o şehit ve gazilerden dahamı değerli.

Bu ülkeye katır yüküyle ihanet getirenleri ancak buradaki hainler sever.

Kimsenin ölmesinden yana değilim. Orada olanları da hoş karşılamıyorum. Devlet ölenleri geri getiremez ama geride kalanlara yeterince vefalı davrandı, keşke aynı vefayı Şehit yakınları ve Gazilerimiz içinde gösterse.

Son olarak Hz.Ali'nin bir sözüyle bitireyim; "Şahsınıza yapılan kötülüğü affedin, Milletinize yapılanı affetmeyin".
                                                                AKTÜTÜN ŞEHİTLERİ


DAĞLICA ŞEHİTLERİ


26 Mayıs 2012 Cumartesi

FETHİN 559.YILI. KUTLU OLSUN






Malum bu yıl İstanbul'un Fethi'nin 559.yıl dönümü. 29 Mayıs 1453 yılında II.Mehmet birçok İslam ve Haçlı ordularının yapamadığını yapmış ve o aşılmaz Konstantinopolis surlarını geçerek bu güzel şehri bir Türk ve İslam şehri yapmıştır. Dünya tarihinde önemli bir olay olan bu durum bir çağın kapanıp yeni bir çağın da açılmasına sebep olmuştur.

Konstantinopolis defalarca Müslüman ordular tarafından kuşatılmış fakat her defasında başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu kuşatmaların yegane sebebi ise Peygamber Efendimiz Hz.Muhammet (S.A.V.) in o çok bilindik ve gerçekliği şüphe götürmez hadisidir.

Muhammed b. Ebî Seybe, Zeyd b. el-Hubâb’dan, o, Velid b. Mugire el-Meâfirî’den isitmis, Velid b. Mugîre Abdullah b. Bisr el-Has’amî’den o da babasindan isittigine göre Nebi (a.s.) söyle buyurmustur:

“Istanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur"

İşte bu hadise istinaden istanbul'u ilk kuşatan müslüman ordu 668 - 669 yıllarında Hz. Muhammed'i Hicret döneminde evinde misafir eden sahabe Ebu Eyyûb el-Ensar î nin de içinde bulunduğu ordudur.
   
Daha sonra birçok farklı kuşatmaya sahne olan İstanbul, 1204 yılında Haçlılar tarafından kuşatılmış ve 1261 yılına dek Latin İmparatorluğu himayesinde kalmıştır. Kentin 15. yüzyılda Osmanlı topraklarının ortasında kalması, iki kıtayı birleştirmesi ve oldukça gelişmiş bir şehir olması bölgenin Osmanlı'nın eline geçmesi ve başkent olması ihtiyacını getiriyordu. Konstantinopolis, Osmanlılar tarafından ilk olarak Yıldırım Bayezid döneminde kuşatılmıştır. 1390 yılında yapılan kuşatma başarısız olmuş,Ankara Muharebesi'ne dek şehir aralıklarla abluka altında tutulmuştur. II. Mehmed'in tahta geçtiği dönemde, Anadolu'da Ankara Savaşı ile dağılan siyasi birlik toparlanmış, Rumeli'de fetih çalışmaları yeniden başlamıştı. II. Mehmed'in amacı Osmanlı Devleti'ni dünya çapında güçlü bir konuma getirmek, gücüne güç katmaktı. Bu siyasi yol ile önündeki ilk engel Doğu Roma İmparatorluğu ve İstanbul'un Türklerin elinde olmayışıydı. Ayrıca İstanbul, bölgenin en büyük ticaret ve kültür merkezi konumundaydı. Ortodoks Kilisesi'nin merkezinin de İstanbul'da olması, İstanbul'un politik ve dini önemini arttırmaktaydı. II. Mehmed'in hedefi Konstantiniyye'yi fethederek büyük bir İslam şehri yapmaktı.

Büyük Fatih bu amacına 29 Mayıs 1453 günü ulaşmış ve İstanbul'a ayak basmıştır.



     























24 Mayıs 2012 Perşembe

Ve İhanet Şehre İndi...


Biz dağdaki it sürülerinden (pkk) bu vatana yapılan ihanetin hesabı sorulsun diye beklerken,  bilemezdik ihanetin şehirlerimize, adalet saraylarımıza girdiğini. 6 askerimiz, aralarında gazilerinde olduğu 6 yiğit van-çaldıran'da 2 çapulcuyu öldürdü suçlamasıyla hüküm giymiş durumda. Bu tarihin tozlu sayfalarına düşmüş kara bir leke. Bu millet çok hain gördü ama bu denli iş birlikçi, bu denli alenen yapılanı olmadı. Uyu benim canım milletim uyu... Ninnilerle, şarkılarla uyu; birkaç torba kömür, birkaç paket erzak uğruna uyu. Ordun derdest edilirken uyu, dilin elden giderken uyu, Türk adını beyinlerden ve gönüllerden silerlerken uyu. Dinini din tacirlerinin eline verip sen rahat uyu.

2 Nisan 2012 Pazartesi

Ata Vatan ve Anacan: Rabiye KADİR


            
  Rabiye Kadir. Duyanınız olmuştur bu ismi. Duymayanlar da artık duysun. Neden mi? Uzaklarda bir vatan var, adı Doğu Türkistan. Türk soyunun dünyaya dağıldığı, köklerinin izlerinin hala var olduğu bir vatan. Dili Türk, dini  İslam olan, ama çin zulmüyle inim inim inleyen bir vatan. Olmadık işgenceler gören, kadınları kızları kaçırılan erkekleri öldürülen bir vatan. camilerine girmenin yasak olduğu, cenazelerinde bir Fatiha okuyamayan bir vatan. Burada anlatmaya kalksak gördükleri zulümü kardeşlerimin, ne sayfalar yeter almaya, ne kalemler yeter yazmaya. Okuyun, haberdar olun, uyanık kalın. 

              Gelelim asıl konuya,  yani Rabiye KADİR'e, o Forbes degisine göre 1994 yılında çinin en zengin 10 insanından biri. Hayatını ve mal varlığını  Doğu Türkistan davasına bahşetmiş durumda. Öyleki çin Rabiye Kadiri ortadan kaldırmak için suikastçılar göndermiş. Yakalayıp yıllarca hapsetmiştir. İşte İşlediği suçlar: 
  1. Doğu Türkistan’ın Feyzabad şehrinde meydana gelen deprem sonrası bölgeye 10  kamyon yardım malzemesi göndererek, devleti küçük düşürmek ve halkı devlete karşı kışkırtmak,
  2. 4 Şubat Gulca direnişi sonrası çıkan çatışmalarda çocukları ölen, yaralanan ailelere para ve erzak yardımı yaparak, ayrılıkçı güçlere destek vermek,
  3.  ABD'de ticari şirket kuran Eşi Prof. Sıdık Hacı Rozi’nin yedi aydır ABD'den Çin'e dönmeyerek, siyasi faaliyetlerde bulunması nedenleriyle... Rabiye Kadir’e  yurt dışına çıkma yasağı  getirildiği  belirtildi.

    Artık uyumayın; izleyin, görün, haberdar olun...

24 Mart 2012 Cumartesi

Müjde! Artık herkes Şehit !!!

Türk-İslam literatüründe şehitliğin tanımı "Dini,vatanı uğruna canını veren..." diye başlar. Ama akp nin aldığı son kararla artık sivillerde "ŞEHİT"olarak değerlendirilecek. Mesela ülkeye mazot kacırırken vurulanlarda bu kapsamda. Oluşan durumu tasvip etmiyorum, yani bu insanların ne şekilde olursa olsun hayatlarını kaybetmeleri elem verici bir durum. Fakat bu insanların dağ taş, kar kış demeden ülkenin bütünlüğü ve bekası için hayatlarını ortaya koyup, şerifiyle ve yiğitçe çarpışarak şehadet şerbetini içen polis ve askerlerle aynı kefeye koynulması içimi acıtıyor.  Ayrıca bu insanlar devletin 120,000 tl lik yardımını kabul etmeyerek avrupa insan hakları mahkemesine Türkiye aleyhine tazminat davası acmışlardır. Artık bu ülkede olan şeyler, alınan kararlar beni korkutuyor. Ülkenin bir rotası yok gibi. Ne doğuya yakınız ne de batıya. Bir arafta sürükleniyor gibiyiz.

21 Mart 2012 Çarşamba

Van ve 7,2


           Bu pankartı açan mal'ın dinden Allahtan haberi yok sanırım. Allah ıslah etsin. Bre meczup sen kimsin ki Allahın verdiğiyle dalga geçiyorsun. Okumadınmı hiç Tarih; Hani şu AD KAVMİ, SEMUD KAVMİ, LUD KAVMİ vardı tarihte. Onlarda kibirleniyorlardı yaptıklarıya. Oku da gör sonlarını. 


          Oturup, yakarıp şükr edeceğine kibirleniyor. Bizim bu ülkedeki Kürtlerle sorunumuz olsaydı zor çıkardın o göçüğün altından. Canı verende Allah Alanda. Ama bu toplumda isyan öyle bir huy olmuş ki şimdi de yaratana isyan ediyor. Bizim ve dahi hiç kimsenin haddine değil Allahın yarattığını yıkmak. Çok şükür öyle bir düşüncemiz de yok, öyle bir icraatımızda. Türk tarihinde hiç bir zaman ezen, yıkan olmadı ki şimdi de olsun. 


          Korkmayın biz ihaneti de unutmayız vefayıda.

Nevruz...

                 Nevruz Bayramı ya da kısaca Nevruz; (Farsça: نوروز - NoruzKürtçeNewrozÖzbekçeNavruzTürkmenceNowruzKazakçaNaurızKırgızcaNooruz,AzericeNovruzKırım TatarcasıNavrezFarslarKürtlerZazalarAzerilerAnadolu TürkleriAfganlarArnavutlarGürcülerTürkmenlerTaciklerÖzbekler,KırgızlarKarakalpaklarKazaklar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı.[1][2]
Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen[3] Nevruz, İran ve Bahai[4] takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder. Günümüz İran'ında, her ne kadar İslami bir kökeni olmasa da bir şenlik olarak kutlanır. Bazı topluluklar bu bayramı 21 Mart'ta kutlarken, diğerleri Kuzey yarım kürede ilkbaharınbaşlamasını temsilen, 22 veya 23 Mart'ta kutlarlar.[1] Aynı zamanda, Zerdüştlük, hem de Bahailer[4] için de kutsal bir gündür ve tatil olarak kutlanır.Kürtlerde, Nevruz bayramının Kürt mitolojisindeki Demirci Kawa Efsanesi'ne dayandığına inanılır.[5] Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında da GöktürklerinErgenekon'dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır.[2][6]
2010'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 3000 yıldan beri kutlanmakta olan Pers kökenli bu şenliği, Dünya Nevruz Bayramı ilan etmiştir.[7] 28 Eylül - 2 Ekim 2009 arasında Abu Dhabi'de hükümetler arası toplanan Birleşmiş Milletler Manevi Kültür Mirası Koruma Kurulu, nevruzu Dünya Manevi Kültür Mirası Listesi'ne dahil etmiştir.[8][9][10][11] 2010'dan başlayarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 21 Mart'ı "Dünya Nevruz Bayramı" olarak kabul etmektedir

               Nevruz Ortadoğu ve Asyada ki bütün toplumlarda bayram olarak kutlanırken bizim Kürtler her ne hikmetse bu günü şiddet ve yıkım günü olarak algılıyor ve ortalığı savaş alanına çeviriyor. Kendilerine ayrım yapıldığını düşünen kelaynaklar farketmiyorlar, sizin bu günü bu hallerle geçirmeniz dahi özgürlüğünüzün en büyük kanıtı. Türk Milleti o kadar sabırlı ve affeden bir millet ki kürtlerin yaptığı bu kadar isyana, taşkınlığa şiddete rağmen hala vakur tavrını koruyarak ses çıkarmıyor.  

20 Mart 2012 Salı

Afganistan ve Türk Askerinin Şehadeti...

12 Yiğit Türk askeri Afganistan denen gayya kuyusunda hayatını kaybetti. Neden? Sözde Afganistana özgürlük götürmek için. Kim tarafından ? ABD'nin emriyle Ve NATO aracılığıyla. Afganistan Müslüman bir ülke. Yaşam tarzları her ne kadar tasvip etmesek de islami usullere yakın. Hal böyle iken her gün duyuyoruz o gayya kuyusun da ABD askerlerinin yaptıklarını. Ülkenin yeni yönetimi Yani Karzai ve tepedeki 10 bakanı amerika vatandaşı ve hepside ABD'nin uşağı. Bizim 2000 civarında askerimiz orada görev yapıyor. NATO asker talep eder, TBMM görevlendirir, Askerde gider ölür. Ne için? ABD'nin çıkarlarını korumak için. Sonra "ŞEHİT".  Tamam Şehitte ne uğruna. Biz Türklerde Şehitliğin tanımı " Vatanı, dini, ve namusu uğruna hayatını veren..." diye başlar. Acaba Afganistan bizim de benim mi haberim yok. Yardıma gidelim, gidelim kimsenin maşası olmadan gerçek adalet için gidelim..

.

26 Şubat 2012 Pazar

FETİH 1453

Dün FETİH 1453 filmini izlemek nasip oldu sonunda. Herkes eleştirdi, yerden yere vurdu filmi. Bence gelmiş geçmiş en iyi Türk filmi. İMDB oylamasında 8,7 lik puanla en iyi 50 film arasında. Filmi eleştirenler ya kıskançlıktan yada Türklüğünden utandığından eleştiriyor. Daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu. Bence gidin izleyin kararı kendiniz verin...
 http://www.1453fetih.com/