30 Mayıs 2012 Çarşamba

Uludere ve Katırlarla Gelen İhanet...

ULUDERE'DE ÖLENLER


28 Aralık 2011 akşamı Türk Hava Kuvvetleri Uludere yakınlarında yaptığı operasyonda pkk güzergahını kullanan 34 kaçakçıyı öldürdü. Olay ilk bakışta ihmal ve kasıt içeriyor. Ama biraz derine inildiğinde durumun öyle olmadığını, aslında Hava Kuvvetlerinin olayda bir suçunun olmadığı anlaşılacaktır. Nedenmi?

1. Sözde kaçakçıların kullandığı güzergahın aslında pkk'nın Türk topraklarına geçmek için kullandığı güzergah olması.
2. Pkk Türk karakollarına baskına gelirken bu güzergahlardan geçiyor olması, bu baskınlarda kullanılan silah ve mühimmatı katırlar arcılığıyla taşıyor olması. Dağlıca ve Aktütün karakollarına yapılan baskından sonra elde edilen görüntüler günlerce medyada yayımlandı.
3. Öldürülen 34 kişinin cesetlerini Malatya morgundan almaya gelenlerin pkklı guruplar olması ve cesetlerin pkkyı temsil eden renklerle taşınması.

Şimdi biri açıklasın bakalım bunun neresinde Türk ordusunun suçu var. Bu gün insanlık dersi vermeye çalışanlar acaba Dağlıcaları, Aktütünleri ne çabuk unuttu. Orada ölen Askerlerimizin Hesabını kimse neden soramadı. Bdp ve Chp tutturmuş bir "Devlet özür dilesin" i. Kimden ne için özür dilenecek? Orada ölenler kendi topraklarında yani yaşadıkları yerlerde mi bombalandı? Kaçakçılık zaten suç değil mi? Türkiye'de yapılan kaçak sigara ticaretinden elde edilen gelirler pkk'ya gitmiyor mu?

Bu ülkede Şehit ve Gazi aileleri açlık sınırında yaşarken, şehit olanların ailelerine ve sakat kalanlara adam akıllı bir ödenek yapılmazken; uludere'de ölenlerin ailelerine devlet 120  bin lira tazminat ödedi. Bu ölenler o şehit ve gazilerden dahamı değerli.

Bu ülkeye katır yüküyle ihanet getirenleri ancak buradaki hainler sever.

Kimsenin ölmesinden yana değilim. Orada olanları da hoş karşılamıyorum. Devlet ölenleri geri getiremez ama geride kalanlara yeterince vefalı davrandı, keşke aynı vefayı Şehit yakınları ve Gazilerimiz içinde gösterse.

Son olarak Hz.Ali'nin bir sözüyle bitireyim; "Şahsınıza yapılan kötülüğü affedin, Milletinize yapılanı affetmeyin".
                                                                AKTÜTÜN ŞEHİTLERİ


DAĞLICA ŞEHİTLERİ


26 Mayıs 2012 Cumartesi

FETHİN 559.YILI. KUTLU OLSUN






Malum bu yıl İstanbul'un Fethi'nin 559.yıl dönümü. 29 Mayıs 1453 yılında II.Mehmet birçok İslam ve Haçlı ordularının yapamadığını yapmış ve o aşılmaz Konstantinopolis surlarını geçerek bu güzel şehri bir Türk ve İslam şehri yapmıştır. Dünya tarihinde önemli bir olay olan bu durum bir çağın kapanıp yeni bir çağın da açılmasına sebep olmuştur.

Konstantinopolis defalarca Müslüman ordular tarafından kuşatılmış fakat her defasında başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu kuşatmaların yegane sebebi ise Peygamber Efendimiz Hz.Muhammet (S.A.V.) in o çok bilindik ve gerçekliği şüphe götürmez hadisidir.

Muhammed b. Ebî Seybe, Zeyd b. el-Hubâb’dan, o, Velid b. Mugire el-Meâfirî’den isitmis, Velid b. Mugîre Abdullah b. Bisr el-Has’amî’den o da babasindan isittigine göre Nebi (a.s.) söyle buyurmustur:

“Istanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur"

İşte bu hadise istinaden istanbul'u ilk kuşatan müslüman ordu 668 - 669 yıllarında Hz. Muhammed'i Hicret döneminde evinde misafir eden sahabe Ebu Eyyûb el-Ensar î nin de içinde bulunduğu ordudur.
   
Daha sonra birçok farklı kuşatmaya sahne olan İstanbul, 1204 yılında Haçlılar tarafından kuşatılmış ve 1261 yılına dek Latin İmparatorluğu himayesinde kalmıştır. Kentin 15. yüzyılda Osmanlı topraklarının ortasında kalması, iki kıtayı birleştirmesi ve oldukça gelişmiş bir şehir olması bölgenin Osmanlı'nın eline geçmesi ve başkent olması ihtiyacını getiriyordu. Konstantinopolis, Osmanlılar tarafından ilk olarak Yıldırım Bayezid döneminde kuşatılmıştır. 1390 yılında yapılan kuşatma başarısız olmuş,Ankara Muharebesi'ne dek şehir aralıklarla abluka altında tutulmuştur. II. Mehmed'in tahta geçtiği dönemde, Anadolu'da Ankara Savaşı ile dağılan siyasi birlik toparlanmış, Rumeli'de fetih çalışmaları yeniden başlamıştı. II. Mehmed'in amacı Osmanlı Devleti'ni dünya çapında güçlü bir konuma getirmek, gücüne güç katmaktı. Bu siyasi yol ile önündeki ilk engel Doğu Roma İmparatorluğu ve İstanbul'un Türklerin elinde olmayışıydı. Ayrıca İstanbul, bölgenin en büyük ticaret ve kültür merkezi konumundaydı. Ortodoks Kilisesi'nin merkezinin de İstanbul'da olması, İstanbul'un politik ve dini önemini arttırmaktaydı. II. Mehmed'in hedefi Konstantiniyye'yi fethederek büyük bir İslam şehri yapmaktı.

Büyük Fatih bu amacına 29 Mayıs 1453 günü ulaşmış ve İstanbul'a ayak basmıştır.



     























24 Mayıs 2012 Perşembe

Ve İhanet Şehre İndi...


Biz dağdaki it sürülerinden (pkk) bu vatana yapılan ihanetin hesabı sorulsun diye beklerken,  bilemezdik ihanetin şehirlerimize, adalet saraylarımıza girdiğini. 6 askerimiz, aralarında gazilerinde olduğu 6 yiğit van-çaldıran'da 2 çapulcuyu öldürdü suçlamasıyla hüküm giymiş durumda. Bu tarihin tozlu sayfalarına düşmüş kara bir leke. Bu millet çok hain gördü ama bu denli iş birlikçi, bu denli alenen yapılanı olmadı. Uyu benim canım milletim uyu... Ninnilerle, şarkılarla uyu; birkaç torba kömür, birkaç paket erzak uğruna uyu. Ordun derdest edilirken uyu, dilin elden giderken uyu, Türk adını beyinlerden ve gönüllerden silerlerken uyu. Dinini din tacirlerinin eline verip sen rahat uyu.