Çok eskide kalmış Türk'ün yiğitliği. Yazdığı destanlar destan olmuş, kahramanlıkları hikaye. Şimdi bir roman okur gibi bazen okuyoruz kendi öz tarihimizi.
Çinliye set yaptıran bizim atalarımız değilmiş sanki, gemileri karadan yürüten Han bir başka milletten. Şimdi sünepe, ezik, öz güveni olmayan bir garip millet oluvermişiz. Ne üzülmeyi biliyoruz ne sevinmeyi. Ne dostluktan haberimiz var, ne vefadan...
Dindarımız imanlı değil, imanlımız dost değil. Bir heyulaya kapılıp gidiyoruz garabet bir dünyaya.
Bu gün Doğu Türkistan'da zalim çinli öz kardeşimizi katlediyor. Ha bu gün dediysem bu gün değil, yıllardır lime lime ediyor oradaki Müslüman-Türk kardeşlerimizi. Ama bizim sesimiz çıkmıyor; sesimiz çıkmıyor çünki yönetenlerimiz gafket ve dalalet içinde, halk bir ölüm uykusunda. Sadece karnını doyurmayı düşünüyor. Yılda bir kez aklına vicdanı geliyor, onu da Filistinden yana kullanıyor.Biz Türkiye olarak Altmış yıldır sadece Filistine ağlıyoruz, Filistine yardım topluyoruz.
Merak ediyorum 75 milyonluk ülkede kaç kişi bilir Doğu Türkistan gerçeğini. Kaç kişi bilir Doğu Türkistanda gençlerin, memurların camiye girmesinin yasak olduğunu ? Kaç kişi bilir bir kandil akşamı kuran okuyup ibadet etmek için toplanan onlarca genç kızın ve kadının yıllardır kayıp olduğunu, kaç kişi bilir Doğu Türkistanda bir çocuktan fazla çocuk yapmanın yasak olduğunu..
Bilmemeye deva edin benim Yeni Türklerim. Siz sadece karnınızı doyurmaya ve yılda bir ay'da filistin için ağlamaya devam edin. Yanı başınızda, Kerkükte katledilen Türkmen soydaşlarınızı hiç bilmeyin, Doğu Türkistanda tarla faresi çinlilerin zulmüyle inim inim inleyen Türkleri bilmeyin, Fars zulmündeki iranlı Azeri Türklerini bilmeyin...
Siz sadece karnınızı doyurun...